Kadınların Lohusa Döneminde Dua Edilir mi, Mezar Ziyareti Yapılır mı?
Kadınların lohusa döneminde dua edilir mi, mezar ziyareti yapılır mı merak edilen sorulardan birisidir. Sorunun cevabına geçelim. Lohusalık dönemi çok erken lohusalık dönemi doğumdan sonraki ilk 24 saat, erken lohusalık ilk 1 hafta, geç lohusalık da geri kalan süredir. Üreme sisteminin normal hale gelmesi 6 haftayı alır. Ve emziren annelerin bir kısmı emzirdiği süre boyunca adet olmazken büyük bir kısmı lohusalık dönemindeki 6 hafta sonrasında adet görmeye başlar. Doğumdan sonra rahim belirgin boyutlarda küçülür ve bu küçülmeye involüsyon denir.
Lohusalık Nedir?
Doğumdan sonraki altı hafta vücudunuzun toparlanma süresidir. Buna lohusalık denir. Bu dönemde eski sağlığınıza ve gücünüze kavuşmak için her fırsatta dinlenmelisiniz. Hem dinlenmeniz hem de bebeğinize en iyi şekilde bakmanız gerekir bu nedenle doğumdan sonraki en az altı haftada lohusanın yanında bir yardımcı olması şarttır.
Uterin involüsyon
Hamilelik boyunca rahim 11 kat büyür. Doğum gerçekleştikten sonra hızlıca küçülmeye başlar. Rahim bebek dünyaya geldikten hemen sonra yaklaşık 20. gebelik haftasında olduğu boyuta iner. Bu evrede ağırlığı yaklaşık 1 kg kadardır. Birinci haftanın sonunda 12. gebelik haftasındaki büyüklüğüne döner ve uterus, 6 hafta sonunda gebelik öncesi boyutuna iner.
Doğum sonrası rahim kasılmaları doğum sırasındakinden daha fazladır. Bu ağrılara afterpains denir. 2-3 gün kadar devam edebilmektedir. Ve önceden doğum yapan kişilerde daha çok hissedilir. Doğumdan sonraki ilk 12 saatte daha sık ağrı görülür. Sonrasında ağrılar git gide azalır.
Doğum sırasında plasenta ayrılınca plasentanın uterusa yapıştığı alan yarı yarıya küçülür. Küçülme olunca da açık olan damar uçları kapanarak kanama git gide azalır. Rahim içini döşeyen ve endometrium adı verilen zar tabakasının normale dönmesi 3 hafta alırken plasentanın yerleştiği aşan 6 haftada iyileşir. Eğer iyileşme tam olmazsa kanamalar şiddetli olabilir.
İlginizi Çekebilir: Aspirin ile Saç Bakımı Nasıl Yapılır?
Doğum sonrası rahimden gelen sıvı Löşi (lochia)’dır. İlk gelen taze kırmızı kan ise löşi rubra’dır. Sıvının içinde kan ve doku parçacıkları bulunur. Löşinin doğumdan birkaç gün sonra miktarı azalır ve rengi açılır. Artık bu sıvıya löşi seroza denir. 2. haftadan sonra daha koyu kıvamlı ve açık renkli löşi alba gelmeye başlar. Doğumdan yaklaşık 4 hafta sonra bu akıntılar kesilir. Löşinin devam ettiği dönem enfeksiyona çok müsait bir zamandır. Bu nedenle kişisel hijyene çok dikkat edilmelidir.
Hamilelik boyunca genişleyen ve esneyen karın kasları 6 hafta sonra toparlanır. 6 hafta geçtikten sonra egzersizlere başlanabilir. Ayrıca vücudun dolaşım, boşaltım ve endokrin sistemleri 6 hafta sonra normal haline dönecektir.
Lohusalıkta yaşanabilecek durumlar
Doğumdan kısa bir zaman sonra ciddi ve ani yan etkiler görülebilir. Bundan dolayı lohusa doğumdan sonra en az 24 saat gözetim altında olmalıdır. Lohusanın sık sık tansiyonu ölçülmeli ve kanaması kontrol edilmelidir.
Doğum sırasında kullanılan sancı arttırıcı ilaçlar tansiyonu ani bir şekilde arttırabilir. Ve buna bağlı bulantı ve kusmalar görülebilir. Kusulan materyalin solunum yollarına kaçması zatürreden ani ölüme kadar birçok soruna yol açabilir.
Nedeni tam olarak bilinmese de doğumda plasentanın çıkmasından hemen sonra annede titreme nöbeti meydana gelir. Ciddi bir durum değildir ve kendiliğinden geçecektir.
Kanama
Doğum gerçekleştikten sonra ortaya çıkan ilk yan etki kanamadır. Kanamanın normal doğum sonrasında 500 mililitreden fazla kanama olması anormal olarak kabul edilir. Bu durum annenin sağlığı için çok önemlidir. Ve nedeni atonidir. Atoni doğumdan sonra rahmin kasılmaması ve dolayısı ile açıkta olan damarların kapanamaması durumudur. Anne için son derece acil ve hayatı tehdit eden bir durumdur. Çok kısa zamanda çok fazla miktarda kanama olur. Eğer doğum uygun ortamlarda yapılmadıysa acil ameliyat şartları yok ise anne kaybedilebilir. Bundan dolayı evde yapılan doğumlar son derece risklidir.
Tedavisi için ilk olarak el ile rahim masajı yapılır. Damar yolu ile rahim kasılmasını sağlayan ilaçlar verilir. Tedavi sonuç vermezse acil bir operasyon gerekebilir. Ve rahim alınabilir. Bu ameliyat hayat kurtarıcıdır.
Emboli
Annenin hayatını tehdit edebilecek başka bir durumda amniyon mayii embolisidir. Bebeğin amniyon sıvısı annenin kan dolaşımına geçer ve akciğerler, beyin vb. gibi organlara giden damarlarda tıkanıklığa yol açar. Anne çok kısa bir sürede hayatını yitirir. Tedavisi maalesef ki çok zordur ve yüz güldürücü değildir. Modern obstetrideki en önemli anne ölüm nedeni amniyon mayii embolisidir.
Enfeksiyon
Doğumdan sonraki ilk 24 saatten sonra ortaya çıkan ve aynı gün içinde olmamak kaydı ile 2 ya da daha fazla sefer ateşin 38 derece ya da daha fazla olması durumunda enfeksiyondan şüphelenilir. Enfeksiyon üreme organında, boşaltım sisteminde ve memelerde olabilir. Eğer doğum eylemi uzarsa veya zarlar erken açılırsa enfeksiyon riski artacaktır. Görülen enfeksiyonların çok karşılaşılanı rahim içi iltihaplanmasıdır. Bu duruma endometrit denmektedir. Çoğunlukla doğumdan sonraki 3. gün ortaya çıkar ve ateş 40 dereceye kadar yükselebilir. Löşi oldukça kötü kokuludur. Olay karın boşluğuna kadar yayılabilir.
Yapılan muayenede rahim hassas ve ağrılıdır. Enfeksiyon kan yolu ile yayılırsa annenin hayatını tehdit eder. Tedavisinde ise yatak istirahati, sıvı takviyesi ve gerekli antibiyotik kullanılır. Doğum sonrasında annelerin yüzde 5’inde idrar yolu enfeksiyonu ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla enfeksiyon doğumdan sonraki 2. Ve 3. Günlerde belirti verir. Ayrıca vajinadaki yaralanmalar enfeksiyona sebep olabilir. Tedavisi için antibiyotikler kullanılmalıdır. Hamilelikte önce var olan her türlü sistemik hastalık lohusalık döneminden olumsuz yönde etkilenebilir. Bu nedenle lohusalık döneminde çok dikkatli olunmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken noktalar
- Gebelikte olduğu gibi lohusalıkta da bazı konulara dikkat edilmelidir. Günümüzde normal doğumdan sonra 1 gün sezaryenden sonra ise 2 gün hastanede kalmak yeterlidir. Doğum sonrası eve giden anne doğum şekli ne olursa olsun mümkün olduğunca dinlenmelidir. Ancak bu dinlenme yatak istirahati şeklinde olmamalıdır. Sürekli yatmak yarardan çok zarar getirir.
- Ev içerisinde dolaşmak, basit ev işleri yapmak hem kişinin kendine olan güvenini arttırır hem de kan dolaşımını destekler.
- Doğumdan sonra eve gelince anne istediği dokunmayan her şeyi yiyip içebilecektir. Özellikle protein içerikli gıdalar ve taze meyve, sebzeler tüketilmelidir. Emziren anneler gün içerisinde 2600-2800 kalori almaları önerilir.
- Anne doğum yaptıktan sonra bağırsak hareketleri yavaşlayabilir ve kabızlık meydana gelebilir. Bu sebeple de kolay tuvalete çıkabilmek için bağırsakları yumuşatan lifli gıdalar ve bol sıvı alınmalıdır.
- Normal doğumdan sonra hemen, sezaryen doğumdan sonra da 2. Günden sonra ayakta duş alınabilir. Vajina yıkanmamalı ve vajinaya su kaçırılmamaya dikkat edilmelidir.
- Doğumdan sonra karın kaslarının güçlenmesi için egzersiz yapılabilir. Fakat egzersizlere hemen değil doğumdan 6 hafta sonra başlanmalıdır. Ve kasları çok zorlayan egzersizlerden uzak durulmalıdır.
- Doğumdan sonra cinsel istekte azalma olur. Ve 12 hafta sonra istek eski haline döner. Ama cinsel ilişkiye doğumdan sonraki 6. Haftadan sonra başlanmasından fayda vardır.
- Doktor yeni anne adayını doğumdan 6 hafta sonra kontrole çağırır. Kontrolde bahsettiğimiz değişikliklerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılır. Bir şikayetiniz olmasa da bu kontrole mutlaka gitmelisiniz, ihmal etmemelisiniz.
- Yani toparlayacak olursak lohusalık doğum sonrasında kadınların vücudunun toparlanması için gerekli olan 6 haftalık süreye denmektedir. Bu dönemin nasıl geçeceği, yaşanabilecek durumlar kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Kadınların büyük bir kısmında vücudun gebelikte değişime uğrayan sistemsel metabolizma ve genital değişimin birçoğunun tekrar düzelmesi için gerekli süresi 6 haftadır.
Hamilelik süresinde 9 ay boyunca bütün hormonlar ve vücudun sistemi değişir. Doğumdan sonra da her şey bir anda eski haline dönmez. Bunun için belli bir zaman geçmesi gerekir. Lohusalık dönemi yani 6 haftalık süre sonunda vücudumuz yavaş yavaş toplanır. Lohusalık döneminde, hamilelik süresince yaşanan fizyolojik ve psikolojik sorunlar yavaş yavaş geride kalır.
Lohusalık dönemi ile ilgili merak edilen bir diğer durumda kadınların lohusa dönemi dua edilir mi, mezar ziyareti yapılır sorusunun cevabıdır. Herkes rahatlamak için dua etmek isteyebilir. Peki kadınların lohusa dönemi dua edilir mi mezar ziyareti yapabilir mi? Kuran okunur mu ? Lohusa kadın namaz kılabilir mi? Lohusa iken dua edilir mi okunacak dualar nelerdir gibi merak edilen sorularının cevabı yazımızda..
Kadınların Lohusa Döneminde Dua Edilir mi, Mezar Ziyareti Yapılır mı?
Kadınların cünüp ve lohusa olması durumunda namaz kılması ve Kuran okuması dinimizde haram olarak kabul edilir. Bunu da Peygamber Efendimiz (asm) hayızlı, lohusa ve cünübün Kuran okuması ile ilgili şöyle buyurmuştur;
“Hayızlı kadın ve cünüp olan kimse Kur’an’dan bir şey okuyamaz.”(Tirmizi, Taharet, 98; İbni Mace, Taharet, ,105; Darakutni, Sünen, 1/117)
Ayrıca Hz. Ali (ra) de şöyle demiştir:
“Allah Resülünü cünüplüğün dışında Kur’an okumadan bir şey alıkoymazdı.” (Ebu Davud, Taharet, 90; Neseî, Taharet, 170; İbn Mace, Taharet, 105)
Yani bu hadislere göre de cünüp kişiler ile lohusa kadınların Kuran okuyamayacağı hususunda bize bilgiler verir. (Aynî, el-Binaye, 1/644)
Bu hadislerden yola çıkarak İslam âlimlerinin çoğunluğu, hayızlı kadının Kuran’dan, Kuran okuma amacıyla bir âyet bile okuyamayacağını söylemişlerdir. Aynı zamanda bu hâlde iken Kuran âyetlerini de yazamazlar. Bu konuda Tevrat, İncil ve Zebur da Kur’an gibidir.(İbn-i Abidin, Haşiyetu Reddi’l-Muhtar, 1/293)
Âdetli olsun veya olmasın kadınların, cenazenin yanında durmaları, açıp yüzüne bakmaları ve kabir ziyaretinde bulunmaları caizdir (İbn Nüceym, el-Bahr, II, 283; Haskefî, ed-Dürrü’l-muhtâr, I, 488).
Kadınlar lohusalık döneminde Kuran okuyamasa da dua okuyabilirler. Rahatlamak amacıyla surelerden faydalanabilirler. Kunut vesaire gibi çeşitli duaları okumalarında, tesbih ve tehlil kelimelerini söylemelerinde ve Hazret-i Peygambere salât ve selâm getirmelerinde hiçbir mahzur yoktur. Hayız ve nifaslı hâlde olan kişiler Kur’an-ı Kerîm’i okuyamazlar ama dinleyebilirler. Fatiha dua niyetiyle okunabilir. Ayrıca Kur’an’daki duaya benzeyen âyetler de Kur’an okuma niyetiyle değil de dua maksadıyla okunabilir. Mesela; “Rabbena atina fiddünya haseneten ve filahireti haseneten ve gına azabennar.” gibi. Aynı şekilde sevinçli bir haber duyan bir kimse“Elhamdülillah” diyebilir. Üzücü bir haber duyan da “İnna lillah ve inna ileyhi raciun” diyebilir. (İbrahim Halebi, Halebi, Sağir, s.37-39; İbn-i Abidin, Haşiyetu Reddi’l-Muhtar, 1/293)
Ve lohusa kadının zikir çekmesinde dua etmesinde bir mahsur yoktur. Özel günlerinde olan kadınlar kıbleye doğru oturarak zaman zaman tesbih çekebilir ve dua edebilir. Böylelikle âdet gördüğü günlerinde bu şekilde manen ve psikolojik açıdan beslenmiş olacaktır.
Bu ve buna benzer konular ile ilgili bilgiler almak için Begonya Youtube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.