Everything Everywhere all at once (Her şey Her yerde Aynı Anda) film inceleme yorumları
Everything Everywhere all at once filmi ne anlatıyor. Everything Everywhere all at once (Her şey Her yerde Aynı Anda) filmi nerede yayınlanıyor?
2022 yılının en çok ses getiren Everything Everywhere all at once ( Her şey Her yerde Aynı Anda) filmi şimdi Netflix’te yayınlanmaya başladı. Yaşlanan çinli bir göçmenin paralel evrendeki kendi hayatları ile olan bağlantısını keşfetmesinin ardından dünyayı tek başına kurtarmaya çalışmak için çılgın bir macerayı anlatan film, bu senenin en çok konuşulan filmleri arasında ilk sıralarda.
Everything Everywhere all at once (Her şey Her yerde Aynı Anda) filmi ne anlatıyor?
Everything Everywhere all at once (Her şey Her yerde Aynı Anda) filmi paralel evrenler teorisi üzerine kurulmuş olan oldukça karmaşık bir yapı ile basitleştirmeye çalışmış bir macerayı anlatıyor. Ana kahraman Evelyn sıradan bir hayata sahiptir. Evi işi ailesi arasında geçen gündelik bir yaşamı vardır. Bir gün bir anda çoklu evrendeki diğer benliklere de sahip olur. Ardından dünyayı ve evreni kurtarabilecek gücün kendinde olduğunu keşfeder. Evreni kurtarma yolunda maceraya atılır.
Everything Everywhere all at once (Her şey Her yerde Aynı Anda) film inceleme ve yorumlar nelerdir?
2022 Nisan ayında vizyona girmesinin ardından, adından çok bashettiren 2020li yılların önemli yapımları arasında gösterilmeye başlayan Everything Everywher all at once ( Her şey Her yerde Aynı Anda) filmi şuana kadar 125milyon dolarlık gişe geliri ile izleyiciler tarafından da ilgi gördüğünü söyleyebiliriz.
Amerikada bir çamaşırhanede yaşayan çinli bir göçmenin sıradan hayatının anlatımı ile açılan filmin ilerleyen dakikalarında paralel evrenlerdindeki diğer versiyonları ile tanışmasını onların yerini almasına tanık oluyoruz. Zaman içinde anlıyoruz ki versiyonlar arasında ek kötü halini yaşayan Evelyn evreni kurtarmanın kendi elinde olduğunu anlıyor. Yaklaşık 10yıldır Paralel evrenler üzerine bir çok film ve dizi yapıldı.
Artık klişe haline gelen Paralel Evrenlerin popüler bilim-kurgu sinema temalarından biri oldu. Bu tema üzerinden kurulan Everything Everywher all at once ( Her şey Her yerde Aynı Anda) filmi içinde kurduğu kaos, hızlı akan sinema dili, absürtlüğü ve felsefe ile olan bağıntısı sayesinde benzeri olan diğer filmlerden farklı bir yerde konumlanıyor. Paralel Evrenler popüler teması maddi sıkıntılar yaşayan, kızı ile sorunlar yaşayan, katı ve depresif bir kadın olan Evelyn’in dönüşümü için kullanılıyor.
Everything Everywhere all at once ( Her şey Her yerde Aynı Anda) filmin baş kahramanı Evelyn izleyiciye hayatın anlamına dair bir şeyler anlatmak isterken görüyoruz. Bağımsız sanat sinemada insanın anlam arayışı gibi psikolojik ve Felsefi konuların düşük tempolarda çekiliyordu. Düşük tempo sahne arası boşluklarda seyirciye düşünme molası vermek amacı ile yapılıyordu. Fakat Everything Everywhere all at once ( Her şey Her yerde Aynı Anda) filmi hiç öyle süreler bize sunmuyor. Düşünebilme molası vermeyen sürekli bölünerek çoğalan hareketli sahneler bize yeni bir sinema anlatı dili sunuyor. Hayata insana kişinin kendisine dair çeşitli sorgulamaların sessiz sakin dingin bir atmosfer yerine uçuk kaçık, belirsizliklerin çokluğu ile anlatmayı tercih etmiş. İşte filmin en özgün yanı da bu anlatım dili ve tercih ettiği temposu.
Yaşamda beklenmeyenlerin sarsıcılığını hissetirebilmek için absürlüğün dozunu sürekli yüksekte tutan senarist ve yönetmen kadrosu, yaşamın klişelerle dolu bir yer olduğunu kullandığı temalarla sinemaya aktarmak istemiş. İşte bu noktada yaratıcı kadro bu kadar absürtlüğün yer aldığı aslında klişelerle dolu dünyanın içerisinde her şeye yetişmeye çalışan her şeyi arzulayan çağımız insanına “ Sakin olun biraz yaslanın, gevşeyin, hayatın tadını çıkarmaya çalışın” mesajını vermeye çalışıyor.
Filmin 140 dk süresi içerisinde ilk kısımlarında macera dolu Amerika ve evrenler arası geçişlerle aksiyona sürüklenirken finale adım adım giderken felsefi göndermelerle dolu anlatıya kendini bırakıyor. Adının iddiasını gerçekleştirebilmek için her şeyi aynı anda vermeye çalışan film, izleyicilere sürekli görsel duygusal ve zihinsel göndermeler fırlatıyor. Filmin takibini zorlaştırması hayatın anlamını ritmine ayak uydurma çalışmakta zorluk ile eşleştirilmeye çalışılıyor. Belki de film bazılarımız içinde kaybolduğu sorgulamadaki gibi kocaman bir evrende gerçekten bir anlam var mı sorusu ile kaybetmeye çalışıyor. Bütün bu aksiyonun amacı ne? Ve filmimizin finaline doğru adım adım gelirken: “Bütün bu paralel evrenlerdeki en kötü versiyonun olsan kendine bir anlam yaratabilir misin?” sorusuna maruz kalıyoruz.
Kötü karakterimiz Jabu’nun her şeyin aslında hiç olduğunu hiçbir şeyin önemli olmadığını öğrenmesi ile yaşamış olduğu nihilist ruh hali filmin önem verilmesi gereken anlatılardan birisi. Günümüzde para ve rahat yaşama için kişinin her işe aynı anda yetişme çabası her şeyi arzulaması her şeye hakim olma isteğinin huzursuzluğa hiçliğe anlamsızlığa nasıl dönüştüğünü çok başarılı anlatmış.
Bir macera bilim kurgu paralel evrenleri konu alan filmin muhteşem sorusu ile filmi izlenilmesi gereken filmler listesinde ilk sıralara yazıyoruz.
Everything Everywhere all at once ( Her şey Her yerde Aynı Anda) filminin bize sorduğu soru:
“Peki ama yaşam dediğimiz şey bu kadar boş ve anlamsızsa, sonlu hayatımız koca evrenin içinde bir noktadan daha az yer kaplıyorsa ve tüm çabalarımızın varacağı yer hiçlikse ne yapmalıyız?”
“Elimizdeki bu anlamsız hayatı koca bir karadeliğe mi atmalıyız?”
İlginizi çekebilir: Amsterdam film konusu nedir?