Göz Kapağı Düşüklüğü Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?
İlerleyen yaşlarda sık görülen göz kapağı düşüklüğü nedir ve nasıl tedavi edilir birlikte ele alacağız. Göz kapağı düşüklüğünün tıbbi adı ptozis’dir. Göz kapağı düşüklüğü durumunda göz kapağının normal seviyeden daha aşağıda olması görülür, göz daha kısık bir hal alır. İki gözde birden olabileceği gibi tek gözde de görülebilir. Her yaştan insanın başına gelse de daha çok ilerleyen yaşlarda görülür.
Göz Kapağı Düşüklüğü Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Göz kapaklarımızda düşüklük olduğunu fotoğraflarımızdan anlayabiliriz ve aynadan fark edebiliriz. Tek göz kapağında da düşüklük olabilir bu durumda göz kapak düşüklüğü olan taraf daha kısık, ya da diğer gözümüz daha iri görünecektir.
İki göz kapağınızda da düşüklük varsa çevrenizden uykun mu var, yorgun musun gibi sorular bulabilirsiniz. Bunun nedeni göz kapağı düşüklüğünün kişiyi yorgun, mutsuz, depresif gösterebilmesidir.
Göz kapağı düşüklüğünün derecesine göre zaman içinde göz yorgunluğu ve görme kalitesinde azalma görülebilir. Alın kaslarının gözleri açmak için zorlanması ile sürekli baş ağrısı yaşanabilir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Görmeyi Engeller mi?
Göz kapağı düşüklüğünün miktarına bağlı olarak görmemiz de etkilenebilir. Çünkü göz kapağı düşüklüğü olduğunda aynı odadaki perdeyi indirdiğimizde ışığın azalması gibi görsel detayların netliği silikleşebilir. Göz kapağı düşüklüğü ile hem renklerin parlaklığı, hem görüntülerin kontrastı azalır. Bu düşüklük son seviyeye gelirse iyice kapanırsa gözümüzden ışığı tamamen kesecektir ve görmemizi de tamamen engellenecektir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Baş Ağrısı Yapar mı?
Göz kapağı düşüklüğünün fazla olması durumunda beynimiz gözün önünü açıp daha iyi görmemizi sağlamak için kapakları kaldırma görevini kaşlara ve alın kaslarımıza verecektir. Bu durumda göz kaslarımızda ve alın kaslarımız çok yorulacak bu da baş ağrısına neden olabilmektedir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Neden Olur? Sebepleri Nelerdir?
Göz kapağı düşüklüğü olmasının nedeni genellikle göz kapağının kalkmasını sağlayan levator kasındaki esnemedir. Yaş ilerledikçe dokular gibi göz kapağı kaslarında esneme meydana gelerek bu durum yıllar içerisindeki ovuşturma, şişme, dış etkenlere maruz kalma ile hızlanabilmektedir. Ancak, göz kapağını kaldıran bu kastaki esneme sadece yaşlanınca görülmez.
Genç yaşta olan kişilerde de göz kapağı düşüklüğü görülebilir. Göz kapağı düşüklüğünün en çok görülen nedenlerinden biri de kapağın esnemesinin dışında gözlerimizdeki alerji veya kuruluk nedeniyle kapaklarımızı ovuşturmak, darbeye ya da hastalıklara bağlı uzun süren göz kapağı şişlikleri, sık tekrarlayan enfeksiyonlar ya da uzun süreli kontakt lens kullanımına bağlı kapak dokusunda ortaya çıkan esneme yer almaktadır.
Göz Kapağı Düşüklüğü Genetik midir?
Göz kapağı düşüklüğü genel olarak genetik olmasa da bazıları ailesel geçişli olabilir. Az görülen kas distrofileri kaynaklı göz kapağı düşüklüklerinde genetik geçiş görülebilmektedir.
Göz kapağı düşüklüğünde etkili olan faktör kas gevşekliğinin tüm vücuttaki kolajen yapının esnekliği ile yakından ilgilidir. Bundan ailedeki benzer elastik yapılı kolajene sahip kişilerde ilerleyen yaşlarda görülen kaslardaki esnemenin, benzer biçimde göz kapağı düşüklüğü yapabileceği şeklindedir. O nedenle bu hastalık kesin genetik aktarılan bir hastalık olduğu anlamına gelmemektedir.
Bebeklerde, Çocuklarda Göz Kapağı Düşüklüğü Tedavisi
Çocuk ve bebeklerde doğuştan göz kapağı düşüklüğü olabilir. Bunun nedeni göz kapağını kaldıran levator kasın, ana rahmindeyken sağlıklı bir biçimde gelişmemesidir. Bu durumda göz güçlü bir şekilde kaldırılamaz. Doğumdan itibaren göz kapağının düşük olduğu taraf daha kısık görülür. Hatta bebekler göz kapağı düşüklüğü olması halinde gözlerini etkilenme derecesine orantılı olacak biçimde tam açamazlar.
Levator kaslarda esneme söz konusu olmadığı için aşağı doğru baktığınız sırada o taraftaki göz kapağı diğer kapaktan daha yüksekte kalır. Bu durumda ayrıntılı bir oküloplastik muayene yapılır, görme düzeyi ve göz hareketleri birlikte değerlendirilir. Eğer aynı oranda yüksek bir görme kaybı da varsa kişinin gözlüğe ihtiyacı olup olmadığı tespit edilir.
Bebekte göz kapağı düşüklüğü görmeyi engelleyecek boyuttaysa kalıcı göz tembelliğini engellemek için zaman geçirmeden ameliyat edilmesi en sağlıklısıdır. Ama bebekte göz kayması da varsa bu durumda önce göz kayması tedavi edilmeli, sonrasında ameliyata alınmalıdır.
Bebeğin görme aksı açık durumdaysa 6 aylık kontrolleri sonrasında 2-4 yaş arasında ameliyat edilmesi uygundur. Ameliyat yöntemi ise muayene sırasında bebeğin durumuna göre belirlenir. Göz kapağındaki düşüklüğün durumuna göre, 3 ana ameliyat tekniği mevcuttur. Bunlar; göz kapağının içerisinden yapılan Müller kasa yönelik müdahaleler, göz kapağının cilt kısmından girilerek yapılan levator kasa yönelik müdahaleler ve askılama yöntemleridir.
Doğuştan olan göz kapağı düşüklüğünün zaman içinde kendi kendine düzelmesi ya da ilaçlarlar tedavisi mümkün değildir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Çeşitleri Nelerdir?
Göz kapağındaki düşüklükler gerçek ve yalancı düşüklüklerdir. Gerçek düşüklükler üst kısımda ele aldığımız nedenlerle ortaya çıkar. Gerçek düşüklüklerde kapak kenarının seviyesinin düşüklüğü ile kendini belli etmektedir.
Yalancı göz kapağı düşüklüğü durumunda kapağın kendisinin değil, üzerindeki dokuların ağırlığı ve sarkması sonucunda ortaya çıkan düşüklük görüntüsüdür. Genellikle yalancı göz kapağı düşüklüğü üst göz kapağımızdaki cildin ve yumuşak dokuların ve kaşların sarkması ile ortaya çıkar. Yalancı göz kapağı düşüklüğünün tedavisi göz kapağı düşüklüğü tedavisinden farklıdır.
Göz Kapağı Düşüklüğü Kendiliğinden Geçer mi? Nasıl Geçer?
Kas gevşemesine bağlı olarak oluşan ya da doğuştan olan göz kapağı düşüklükleri kendi kendine geçmez. Gözdeki levator kasını kalın, gergin bir lastik olarak düşünün, bu lastiğin uzun zaman içinde sünmesi ve gevşemesi ile uzamış bir lastik haline geldiğini canlandırabilirsiniz. Sünmüş bir lastik zamanla eski haline dönmeyeceği için bu durumda kendiliğinden geçmez ameliyat gerektirir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Tedavisi Nasıldır?
Gerçek göz kapağı düşüklüğü rahatsızlığının tek tedavisi ameliyattır. Bazı yerlerde ameliyatsız göz kapağı düşüklüğü tedavisi şeklinde ifadeler görürseniz bunların gerçeklik payı yoktur. Ancak yalancı göz kapağı düşüklüğü varsa bu durumda (cilt sarkması, hafif kaş düşüklüğü) geçici süreyle kullanılan botoks, dolgu, plazma gibi yöntemler gerçek kapak düşüklüklerinde tedavi edici değillerdir; kavramlar doğru ifade edilmediği, kapak düşüklüğü ifadesi hatalı kullanıldığı için bu ifadeler hastaların kafasında karışıklık yaratabilmektedirler.
Göz Kapağı Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?
Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı sonrasında 2-3 saat hasta gözetim altında tutulur. Sonrasında taburcu edilir. Ameliyattan sonra göz üzerine 48-72 saat boyunca buz uygulaması yapılmalıdır. Yara olan yere 7 gün boyunca antibiyotikli pomad sürülür ve en az 5 gün yara yerine su değmemesi tavsiye edilir.
Ameliyat sonrasında ağrı, acı yaşanması çok beklenmez. Yaklaşık 5-6 gün sonra dikişler alınır. Dikişlerin alınması sırasında da herhangi bir acı hissedilmez. Ameliyattan sonraki ilk hafta da öne eğilmek, ağrılık kaldırmak, ağır aktivite yapmak yasaktır. Göz kapaklarında yüksek ihtimalle şişlik ve morluk olur. Ameliyat olanların büyük bir kısmı 3. Günden itibaren yaşantısına kaldığı yerden devam edebilir. Ancak spor aktiviteleri, özellikle temas sporları ve havuz-deniz kullanımı 2 hafta kadar yasaktır.
Ameliyat sonrasındaki ilk haftanın sonunda hafif tempolu olmak üzere ve normal yürüyüş temposunun üçte biri dozda/şiddetinde yürüyüş yapılabilir. Makyaj yapmak için en az 10 gün beklemek gerekir. İşe, çalışma hayatına dönmek için en uygun zaman 1 haftadır. Hasta ameliyat sonrasında 1 hafta evde dinlenmeli gözlerini yormamalıdır. Ancak acil bir durum varsa ve işe dönülmesi gerekiyorsa kamuflaj gözlüklerinin kullanılması gerekir. Ameliyattan sonra göz kapağı seviyesinin eski haline gelmesi yaklaşık 2-3 hafta sürer, ancak bazen 1-2 ay da sürebilir.
Lazer ile Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı
Gerçek göz kapağı düşüklüğü rahatsızlığında ülkemizde de dünyada da lazer ile tedavi seçeneği yoktur. Ameliyat tek tedavi seçeneğidir. Ameliyatın ilk aşamasında kapak kesisi yapmak için lazer, radyofrekans, elektrokoter ya da bistüri kullanılabilir. Hızlı iyileşme sağladığı için radyofrekans tercih edilebilir. Sadece kesi yapmak için kullanılan bu farklı yöntemlerin ameliyat sonucuna etkileri uzun vadede aynıdır.
Sosyal medyada dolaşan bilgilerde göz kapağı cildini belirli bir süreliğine sıkılaştırmak için kullanılan bazı yöntemler olduğu söylenmektedir. Bu da yanıltıcıdır. Sosyal medyada göz kapağı düşüklüğüne lazer ile çözüm gibi başlıklar görseniz de bunlar gerçeği yansıtmamaktadır. Yalancı göz kapağı düşüklüğü olması halinde botoks gibi işlemlerle göz kapaklarının daha gergin görünmesi sağlanabilir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı Riskleri
Göz kapağı düşüklüğü için ameliyat olacaksanız ilk dikkat etmeniz gereken hekim seçimidir. Bu alanda deneyimli uzman biri tarafından ameliyat edilmezseniz sıkıntı yaşayabilirsiniz. Göz kapağı düşüklüğü sorununda ameliyatın planlamasından her bir ameliyat basamağına her aşamada çok ciddi tecrübe gerektiren bir süreçtir. Herhangi bir basamaktaki hata sonucu geri dönüşü zor hasarlara yol açabilmektedir.
Göz kapağı düşüklüğü ameliyatını tecrübeli bir doktor yapmadıysa en çok ptozun fark edilmediği ya da fark edilse dahi ptozis ameliyatı tekniği bilinmediği için sadece cilt alınır. Bu durumda da asimetrik bir bozukluk olur ve düşüklük giderilmemiş olur. Hasta sonuçtan memnun kalmaz.
Ameliyat sırasındaki teknik hatalar ise kapak kesi yerleşiminin veya kesi planlarının düzgün yapılmaması sonucu asimetriler ve yara/iz ile iyileşme, kapak şeklinin bozulması, ciltte düzensizlikler-yaralar, kapak kenarında içe ya da dışa dönme, kirpiklerde içe dönme-yüzeye batma, kapağın aşırı yükseltilmesi ya da çok düşük kalması, kapağın tam kapanmamasına bağlı gözün açık kalması gibi sorunlara neden olabilir. Bunlara bağlı olarak da ikincil göz yüzeyi problemleri, gözyaşı bezinin yağ zannedilerek alınması sonucunda çok sık bu durumun düzeltilmesi için de ameliyata başvuran kişiler vardır.
Göz kapağı ameliyatını kapak cerrahisi konusunda özel eğitim almış kişiler ve tecrübesi olan hekimlerin gerçekleştirmesi durumunda ameliyat riski de en aza inecektir. Bu konularda uzman olan bir doktor ile hastaya doğru tanı konulması, doğru ameliyat planlanması ve çok büyük bir aksilik olmazsa ameliyat basamaklarının da sorunsuz tamamlanması ihtimali daha yüksektir. Yani ameliyat daha az riskli olacaktır.
Fakat hiçbir ameliyat için hiç risk yoktur demek doğru değildir. Her ameliyatın az da olsa riski vardır. Deneyimli kişiler de olsa ameliyat sırasında bazı sorunlar ile karşılaşılabilir. En sık görülen sorunlar uzun süren geçmeyen şişlik-morluk, kuru göz şikayetlerinin ortaya çıkması veya var olan kuru gözün geçici bir süre artması ve ikinci kez ameliyat gerektirme ihtimalidir.
İlginizi çekebilir: Midyenin Faydaları ve Zararları Nelerdir?
YouTube Adresimiz: https://www.youtube.com/@begonyakadin
