Göz Tansiyonu Nedir? Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Reklamlar

Sıkça duyulan göz tansiyonu nedir, belirtileri ve tedavisi nasıl yapılır? Göz tansiyonunun halk arasındaki ismi karasu’dur. Genel olarak bu rahatsızlık belirti vermeden ilerler. Ve eğer tedavi edilmezse ciddi sonuçlara neden olabilir. Kalıcı görme kaybı da yaşanabilir. Göz tansiyonu olması durumunda göz içerisindeki sıvı basıncı, görme yeteneği için gerekli olan göz sinirine zarar verecek düzeyde yüksektir.

Göz Tansiyonu Nedir? Göz Tansiyonu (Glokom) Kimlerde Görülür?

Göz tansiyonu her yaştan bireylerde görülebilir. Ama en çok karşılaşılan vakar 40 yaş üstündedir. Göz tansiyonu olan kişilerin yılda bir kere taramadan geçmesi gerekir. Ailesinde göz tansiyonu olan kişiler daha sık taramalarını yaptırmalıdır.

Göz Tansiyonu (Glokom) Belirtileri Nelerdir?

Göz tansiyonu olan hastaların büyük bir kısmında herhangi bir belirti yoktur. Bu nedenle bazı hastalarda sabahları kendini gösteren baş ağrıları, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görülmesi, televizyon izlerken göz etrafında ağrı, vb. belirtiler ortaya çıkabilir.

Göz tansiyonu yani glokom tedavi edilmezse bir süre sonra hastalarda hastalığa bağlı olarak görme kaybı meydana gelmektedir. Göz tansiyonu aile bireylerinde bulunan glokom hastalığı, ilerleyen yaşlarda görülen şeker hastalığı, miyop, uzun süreli kortizon tedavisi, göz yaralanmaları ve migren glokom riskini artırır.

Dar açılı glokom ileri yaşlarda aniden ortaya çıkar. Belirtileri göz ağrısı, görme azalması, gözde kızarıklık ve bulantı-kusmadır. Bu tür göz tansiyonunun acile tedavi olması gerekir. İleri yaşlarda dar açılı glokom olan kişilerde bebeklikte ve çocuklukta gözde sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve gözde büyüme izlenir.

İlginizi Çekebilir: Diş Macunu ile İstenmeyen Tüylerden Kurtulmak

Gözümüzün içinde aköz sıvı diye bilinen bir sıvı vardır. Bu sıvı bazen eş zamanlı olarak bazı yollarla (trabeküler ağ) gözü terk eder. Göz tansiyonu olması durumunda göz sıvısı dışa akım yolunda çıplak gözle görülmeyecek boyutta bir tıkanıklık oluşturur. Böylece göz içi sıvısı artarak göz içi basıncını da arttırır. Göz basıncının artmasıyla da optik sinir olarak da bilinen görme sinirine bası yoluyla zarar vererek, sinirin geriye dönüşümsüz harabiyetine neden olur

Kırk yaşından sonra göz tansiyonu daha çok görülür. Ve bu hastalığın en çok görülen tipi “Primer Açık Açılı Glokom”dur. Bu hastalıkta görme kaybı olursa geri dönüşü yoktur.

Göz muayenesine gittiğinizde rutin kontroller sırasında göz tansiyonu tesadüfi olarak tespit edilebilir. Eğer göz içi basıncı anormal derecedeyse göz tansiyonunun başlangıç belirtisi olabilir.

Göz tansiyonu glokom hastalığı sadece göz içi basınç artışı olmayıp mutlaka bu artışa eşlik eden göz sinirinde harabiyet ile kendini belli eder. Göz sinirindeki harabiyet sonuncuda görme alanında kayıp görülür. Sadece göz içindeki basıncının artışı göz tansiyonu belirtisi değildir.

Göz Tansiyonunda Erken Tanının Önemi Nedir?

Göz tansiyonu yani glokom meydana gelip görme kaybı oluştuktan sonra geri dönüş olmaz. Bu durumda erken tanı önemlidir. Rutin göz muayenesinde göz basıncının artışının tespit edilmesi hastalığın ilk belirtisi olabilir. Ancak tek başına yeterli olmadığı için görme alanı testi de yapılmalıdır. Göz doktoru tarafında düzenli aralıklarla yapılan muayeneler, glokomun erken tanı ve tedavisi için en iyi yöntemdir.

Göz tansiyonunun tespit edilmesi için iyi bir göz muayenesi önemlidir. Teşhis etmek için yapılan ilk muayenede de doktor “tonometre” adı verilen bir aletle hastanın göz içi basıncını ölçer. Hastanın göz dibini inceleyerek göz sinirlerini inceler. Eğer gerekli görürse görme alanında kayıp olup olmadığını belirlemek için görme alanı testi yapar. RNFL, NFA veya HRT gibi görme siniri ve sinir lifi tabakasını inceleyen ileri tetkikler de uygulanabilir.

Göz Tansiyonu (glokom) Nasıl Tedavi Edilir?

Glokom meydana gelirse tamamen iyileşip ortadan kalmaz ama tedavi ile kontrol altında tutulur. Böylece görme kaybının ilerlemesi engellenir.

Açık açılı glokom (göz tansiyonu) varsa göz basıncını düşüren çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlarla tedavi edilebilir. Yanıt vermeyen vakalarda glokom tipine göre cerrahi tedaviler uygulanabilir. Bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir hatta birden çok bile cerrahi işlem uygulanabilir.

Kriz ile bir anda ortaya çıkan dar açılı glokom (göz tansiyonu) tipinde tedavi çok acil uygulanmalıdır. Lazer tedavileri uygulanır. Lazer tedavisi kontrol altına alınamayan glokomda veya kapalı açılı glokomda kullanılabilir. Glokom sinsi bir hastalıktır. Her sene göz muayenesine giderek göz tansiyonunuzu ölçtürmeyi ihmal etmeyiniz.

Göz Tansiyonu Kimlerde Sık Görülür? Kimler Risk Altındadır?

• İleri yaş
• Ailede göz tansiyonu hastalığı (Genetik yatkınlık)
• Sigara kullanımı
• Şeker hastalığı
• Miyop (uzağı net görememe) kırma kusuru
• Uzun dönem kortizon tedavisi alma
• Göz yaralanması geçirme

Bu unsurlardan bir ya da birkaçı varsa göz tansiyonuna yakalanma ihtimaliniz yüksektir. Göz tansiyonuna yakalanma ihtimali yüksek olan kişiler düzenli olarak muayenelerini yaptırmalıdır. Muayenede göz basıncını ölçtürerek göz tansiyonunu takip ettirmelidir.

Göz Tansiyonu Tamamen İyileşir mi?

Göz tansiyonu (glokom) teşhisi konulduktan sonra gözdeki hasarlar yok edilmez, geri döndürülmez. Geri döndürülememesinin sebebi vücudumuzda en gelişmiş doku olan sinir dokusunun kendi kendini yenileme kabiliyetinin olmamasıdır. Tedavi ile mevcut hasarın daha da artmaması ve görme kaybının daha da ilerlemesi engellenir.

Göz tansiyonu (glokom) tanısı aldıysanız hastalığınızın tedavisi uzun zaman devam edecektir. Tedavi doktorunuzun öngöreceği belirli aralıklar ile takip edilmelidir. Hayatınızın geri kalan bölümünde de sürekli olarak tedavi devam edecektir. Bu nedenle göz doktorunuzun size önerdiği takip programına düzenli olarak uymanız ve önerilen tedaviyi dikkatle uygulamanız çok önemlidir.

Göz Tansiyonu Belirtileri Nelerdir?

• Bu hastalığın ilk evrelerinde belirti veren bir bulgu yoktur.
• Göz tansiyonu olan hastalarda göz sıvısının bir gündeki salınımı farklı olduğu için baş ağrısı, göz çevresinde ağrı bazı hastalar tarafından söylenmektedir.
• Göz tansiyonu gün içinde göz basıncını arttırdığı için hastalarda bazı zamanlarda gelip geçici görme bulanıklığını olmaktadır. Ve hastalar ışıkların etrafında halkalar gördüğünü bildirmektedirler.

• Göz tansiyonunun bir diğer belirtisi de gözde sertlik hissidir.
• Bazı hastalarda da göze basınca ağrı hissedilmektedir.

Glokomun çeşitlerinden birisi de “açı kapanması glokomu”dur. Bu türünde hipermetrop kırma kusuru vardır, bu kişilerde ağrılı kırmızı göz görülebilir. Eğer bu yönde bir şikayetiniz varsa vakit kaybetmeden göz doktoruna gitmeyi ihmal etmeyiniz.

Göz tansiyonu (glokom) hastalığının bir alt grubu da doğumsal glokomdur. Bu hastalığın olması halinde gözlerde irilik, gözler arasında boyut farkı görülebilir. Bu belirtileri dikkatli anne ve babalar fark ederse doktora danışmalıdır.

Göz Damlalarının Ne Sıklıkla Kullanılması Gerekir?

Göz tansiyonu (glokom) olması halinde kullanılacak göz damlalarının ne sıklıkla kullanılması gerektiğini doktorunuz belirleyecektir. Ama damlanın her gün ve düzenli kullanılması zorunludur.

Doktorunuzun tavsiye ettiği değişik etken maddelerdeki ilaç tedavisine göre, göz damlasını ya da damlalarını günde bir veya birkaç kez düzenli aralıklarla damlatmalısınız. Damlalarınızı her gün aynı saatte damlatmayı ve her gün kullanmayı ihmal etmeyiniz. Bu damlaları düzenli kullanmanız tedavinin etkinliğini arttıracak, daha etkili bir göz içi basınç düşüşü sağlayacaktır.

Glokom Tedavisinde Hastanın İzlemesi Gereken Basit Kurallar Nelerdir?

Göz tansiyonu tedavisinde en önemli nokta göz damlalarının her gün aynı saatte kullanılmasıdır. Göz damlaları düzenli bir şekilde kullanırsanız her gün aynı saatte kullanmaya alışıp unutmazsınız ve zamanla daha etkin bir göz içi basınç düşüşü sağlamış olursunuz ki bu durum hastalığın kötüye gidişini engeller.

Göz tansiyonunu kontrol altına almak göz içindeki basıncı azaltmak için kullanılan göz damlalarının belirli yan etkileri de vardır. Bu yan etkilerden bazıları günlük hayatınızı etkileyebilir. Bu yan etkilerden bazıları solunumda sıkışma, kalp atışında düzensizliktir. Bu şekilde bir yan etki fark edildiğinde vakit kaybetmeden göz doktorunuza bildiriniz. Doktorunuz bir başka alternatif için sizi yönlendirecektir.

Ayrıca göz tansiyonunuz varsa göz muayenenizi ihmal etmeyin. Kontrollerinize düzenli olarak gidiniz. Yoksa hastalığınız ilerleyip görme kaybına kadar giden kötü bir süreç yaşatabilir.

Kullanılan ilaçlar biraz ağır olduğu için sistematik bir hastalığınız varsa doktorunuza mutlaka söyleyiniz. Bu durumda kullanacağınız damlaları hastalığınız ile etkileşime girmemesi için o şekilde verecektir.

Göz doktorunuzun dışında başka bir doktora muayene olduğunuzda (kalp doktorunuz, aile hekiminiz veya başka bir branşın hekimi) mutlaka göz tansiyonunuzun olduğunu doktorunuza bildiriniz.

Ayrıca göz tansiyonu kalıtsal bir rahatsızlık olabilir. Bu nedenle birinci derece yakınlarınıza göz tansiyonu varsa sizde düzenli olarak kontrollerinizi yaptırınız. Ve birinci derece göz tansiyonu olabilmek ihtimali olan yakınlarınızı da muayeneye gitmeleri için uyarınız.

Göz tansiyonu ile ilgili unutulmaması gereken konu bu hastalığın görme kaybına neden olabileceğidir. Göz muayenenizi aksatmayın ve görme alanı testi de yaptırarak tedavinizi aksatmayınız. Şu unutmayınız ki göz tansiyonu hastalığı derece derece ilerleyen bir rahatsızlıktır. Ve olup bir ömür boyu tedavi gerektirmektedir.

Buna benzer video içeriklerimiz için Begonya Kadın Youtube kanalımıza abone olarak içeriklerimizi takip edebilir, bize destek olabilirsiniz.