Guatr Hastaları Nasıl Beslenmeli?
Guatr hastaları nasıl beslenmeli? sorusunun cevabını yazımızda bulabilirsiniz. Guatr hastalığı genetik faktörler ve coğrafi koşullara bağlı olarak daha sık görülmektedir. Guatr hastalığında en önemli nokta beslenme düzenidir.
Guatr Nedir?
Guatr hastalığı boyundaki tiroid bezinin şişmesi olarak bilinmektedir. Nefes borusunun üzerinde yer alan tiroid bezi büyüme ve metabolizmayı düzenleyen hormonların üretilmesi ve salgılanması konusunda görev yapar. Guatr hastalarının büyük bir kısmında iltihaplanma olmayan ya da tiroid işlevine zarar vermeyen, belirti göstermeyen ve genellikle belirgin bir nedeni olmayan basit guatr görülmüştür.
Guatr kısaca boyundaki tiroid bezinin büyümesi ile ilgili bir rahatsızlıktır. Guatr hastalığının en büyük sebebi de iyot eksikliğidir. Gelişmiş ülkelerde ise bu hastalık bağışıklık sistemi hastalığı diye de bilinir. Vücudun kendisine saldırdığı bağışıklık sistemi çok düşükse tiroit hormonlarının az çalışmasına neden olabilmektedir.
Guatr Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
Guatr hastalığı muayene ile teşhis edilir. Ve kan tahlili yapılarak T3, T4 ve TSH değerlerine de bakılır. Eğer guatr büyümekte ise tedavi edilmelidir. Büyüme ve hiçbir belirti de yoksa tedaviye gerek yoktur.
Az çalışan ve düşük aktiviteli tiroit hormonu için sentetik tiroit tedavisi uygulanır. Anti-tiroit ilaçlar daha çok aşırı çalışan bezler için verilmektedir.
Nadiren de olsa guatr ameliyatına gerek görülebilir. Eğer hasta yutmada ve nefes almadan zorluk çekiyorsa ameliyata gerek olabilmektedir.
Guatr Hastalığının Belirtileri
- Guatr hastalarının büyük bir kısmının herhangi bir belirtisi yoktur. Fakat herkeste görülebilen bu belirtiler gerginlik, öksürük, hırıltı gibi boğaz semptomları, kilo kaybı ya da birden kilo alımıdır. Bu tarz semptomlarınız varsa bir dahiliye uzmanına danışmanız tavsiye edilir.
- Yutma zorluğu (disfaji) varsa,
- Çok ilerleyen ileriki seviyelerde solunum güçlüğü görülebilir,
- Guatrın sebebine gör başka belirtiler de meydana gelebilir. Ancak, guatrın tedavisi hastalığın türüne göre yapılmaktadır.
Guatr Hastalığının Tedavi Yöntemleri
Guatr hastalığı çoğunlukla iyotun daha çok kullanılması ile bile önlenebilir. Sofralarda iyotlu tuz kullanılması çok önemlidir. Eğer guatr küçük ve tiroit fonksiyonları da normal ise genel olarak tedavi önerilmemektedir. Tiroidin durumuna göre ilaç tedavisi gerekiyorsa uygun dozda ilaç ile başlanır ve duruma göre doz ayarlanır. İlaç sabahları aç karnına alınmaktadır.
Eğer tiroid az miktarda ya da hiç hormon salgılamıyorsa hastaya hormon hastaya gereksinimi karşılayacak dozda ilaç olarak verilecektir. Eğer aşırı dozda hormon salgılıyorsa da hastaya hormon düzeyini kontrol altına alacak düzeyde ilaç verilir. Eğer tirod bezi fazla aktif ise bu durumda ağız yoluyla radyoaktif iyot verilir. Eğer guatr büyükse, bundan dolayı da solunum ve yutma problemlerine neden oluyorsa, ameliyat yapılması gerekebilir. Cerrahi işlem ile tiroid bezinin tamamını veya bir kısmı alınabilir.
Hipotiroidizm ve Hipertiroidizm Nedir?
Hipotiroidizm tiroit bezinin gerektiği kadar çalışmamasından meydana gelmektedir. T3 ve T4’ün yeterli miktarda üretememesi sonucunda metabolizma yavaşlar kilo alımı artar. Bu durumda bazı belirtiler görülür. Bu belirtiler halsizlik, uyuşukluk, kilo artışı, depresif ruh hali, saç dökülmesi ve solgun, kuru ve pul pul dökülen bir cilttir.
Hipertiroidizm ise metabolizmanın çok hızlı çalışmasına sebep olmaktadır. Ve böylece tiroit bezi fazla çalışarak huzursuzluk, beklenmedik kilo kayıpları, saç dökülmesi, incelmiş ve kuru cilt görülebilir.
Guatr Hastaları Nasıl Beslenmelidir?
Tiroit bezinin fonksiyonlarını yerine getirmesi için beslenmeye dikkat edilmesi gerekir. Sevze ve meyve tüketimi arttırılmalıdır. Haftada iki kere mutlaka omega 3 içeren balık tüketilmelidir. Karbonhidrat ne kadar az alınırsa tiroit için o kadar iyidir. Yağlı besinlerde tiroid düşmanıdır. Yani unlu, yağlı ve nişastalı gıdaların tüketimini arttırarak sebze ve meyve ağırlıklı beslenerek daha sağlıklı olabilirsiniz. Bu beslenme şekli ile A, C ve E vitamini gibi antioksidan vitaminlerini almalısınız. Öğünleri bu şekilde olanlarda tiroid kanseri daha az görülmüştür. Mutlaka her gün meyve ve sebze yenmesi gerekmektedir.
Tiroit hastalarının doktorlarının verdikleri ilaçları kullanmanın dışında yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları da hastalığı etkilemektedir.
Ülkemizde genel bir sorun iyot ve selenyum eksikliğidir. Bu sorunları olanlarda tiroit daha çok görülmektedir. İyotlu tuz tüketmekte ve selenyum açısından zengin besinlerle beslenmek oldukça önemlidir.
Tiroit hastalığı iyot eksikliğinden ve genetik sebeplerden dolayı meydana geldiği için her yaş grubunda görülebilmektedir. Daha çok menopoz öncesi kadınlarda ve yaşlı kadınlarda görülmektedir. Tiroit hastalığının birden fazla çeşidi vardır. Ve çeşidine göre tedavi yöntemi değişiklik göstermektedir. Çeşidine göre tedavi uygulanmaktadır.
Tiroit bezinin düzgün çalışması için flovaroit maddesi gereklidir bu madde farklı sebze ve meyvelerde bulunmaktadır. Bu besinler ile beslenirsek kanser ve kalp hastalıkları çok görülmeyecektir. Bu maddeler normal sebze ve meyve ile alındığında vücuda zarar vermeyecektir. Eğer destek ilaçları fazla kullanılırsa iyotun tiroit bezi tarafından tutulumunu önleyecektir. Böylece guatr oluşumunun da önünü açmaktadır.
Hindistan cevizi ve keten tohumu gibi besinler tiroidin düzgün çalışmasına katkıda bulunmaktadır. Kafein, alkol, sigara ve şeker gibi gıdalar tiroid bezinin çalışmasını kötü etkilediği gibi tüm vücut için oldukça sağlıksızdır.
Tuz Kullanımına Dikkat
Türkiye’de genel olarak çoğu bölgede coğrafi konuma göre guatr hastalığı görülmektedir. Bu hastalığın görülmesinin sebebi de iyot eksikliğidir. Hatta guatr hastalığının önüne geçilmesi için piyasada bulunan tuzlar 1999 yılının Ağustos ayından bu yana iyotlanmaktadır. Tuzların iyotlanması da guatr hastalığının engellenmesi için iyiyken aşırı iyot alımı hastalıklar için olumsuz yan etkilere neden olabilmektedir.
Kalsiyum
Tiroit hastaları hormon düzeylerini dengelemek için ilaçlar kullanırlar. Ve kalsiyum açısından da zengin besinler ile beslenmeye özen gösterirler. Fakat kalsiyum açısından zengin beslenmek içilen ilaçların etkisini azaltmaktadır. Bundan dolayı süt, yoğurt, peynir gibi ürünlerin tüketimi ilaç arasında en az 4 saat olmalıdır. Ve bu yöntem soya içeren ürünler için de geçerlidir.
İyot
Tiroit bezinin düzgün çalışması için iyot mineraline ihtiyacı vardır. Yetişkinlerin vücutlarının günde 150 mcg iyota ihtiyacı vardır. Bundan dolayı da dengeli bir diyet yaparak daha sağlıklı olabilirsiniz. Çok fazla iyot alımı sonucunda da tiroitin durumu kötüleşebilir. Yani hipotiroitizmi olanların yüksek iyot takviyesi alması önerilmemektedir. Eğer iyot çok az tüketilirse guatra yani tiroit bezinin büyümesine neden olabilir.
Turpgiller
Turpgiller yani lahana, brokoli, karnabahar gibi besinler tiroit sağlığınızı kötü etkilediği bilinmektedir. Tiroit bezi üzerindeki olumsuz etkileri olmaması için günde 150 gram bu ürünlerden tüketmenizde herhangi bir sakınca yoktur.
Şekerli Besinler
Şekerli gıda yüksek kalorilidir ve bunun yanında iştahı da açmaktadır.
Glüten
Gluten sağlık için zararlı maddelerden birisidir. Özellikle hormon sorunu olan kişilerde tedavinin bağırsak emilimini kötü yönde etkilemektedir. Kontrollü olarak tam tahıllı ürünlere öncelik verilmelidir.
Yağlı Yiyecekler
Tiroit hastalığını ve hormon üretimi olumsuz etkileyen ve tedavisinde de kötü sonuçlar doğuran beslenme yanlışlarından birisi de yağlı yiyecekler tüketmektir. Bu tür besinler yani yağlı besinler bağırsak emilimini etkilemektedir.
Paketli Besinler
Paketli besinlerde sodyum bulunmaktadır. Günde en fazla 1,5 gr sodyum tüketilmelidir. Hipotroidizm hastalığında sodyum içeriği yüksek olabilen paketli besinler tüketilirken dikkatli olunmalıdır.
Alkol
Alkol tiroit bezine kötü etki yapar ve bunun yanında vücuda da kötü etkileri olduğu için alkol tüketiminden uzak durulmalıdır.
Soya
Soya besininin içinde fitoöstrojen bulunmaktadır. Bu madde ile vücudunuz tiroit hormonunu kullanma kabiliyetine müdahale edebilir.
Yazımızda guatr hastalığı nedir, neden olur, guatr hastalığı nasıl tedavi edilir gibi soruların cevaplarından bahsettik. Tedavinizin yanında beslenme önerilerine de uyarak daha sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz. Sağlıklı günler dileriz.