Homeopati ile Sedef Tedavisi
Merhaba, bu yazımızda Homeopati ile Sedef Tedavisi, homepati nedir, homeopatinin özellikleri gibi konuları işleyeceğiz. Can sıkıcı hastalıklardan olan sedefin tedavisinde nasıl kullanıldığı ve sedefin tedavi sürecindeki alternatif yolları da yazımızda bulacaksınız. Sağlık sorunlarının en can sıkıcısı ve sosyal hayatı en çok etkileyeni olan sedef, aslında kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır. Gelin şimdi önce sedef hastalığının tanımından bahsederek yazımıza başlayalım.
Sedef hastalığı kızarıklık ve kaşıntı ile kendini gösteren bir hastalıktır aynı zamanda bağışıklık sistemi ile ilgilidir. Bazı hücrelerin istenmeden harekete geçerek şişme ve cilt hücrelerinin aşırı aktif hale gelmesini ve cilt hücrelerinin hızlı bir şekilde yükselmesi ile ilgili bir hastalıktır. Sedef hastalığı can sıkan bir cilt rahatsızlığıdır ve önüne geçilmezse eklem iltihabına sebep olabilir. Sedef hastalığının tedavisi için birçok yöntem kullanılabileceği gibi homeopati yöntemi de kullanılabilir. Homeopati yöntemi nedir, homeopati ile doğal iyileşme, sedef hastalığı ile ilgili merak ettiklerinizin cevapları yazımızda.
Sedef Hastalığında Diyetin Önemi
Sedef hastalığının en çok görülen sıkıntılarından birisi de bağırsak geçirgenliğinin varlığıdır. Bu sorunların sizi çok rahatsız etmemesi için yediklerinize dikkat etmeniz ve diyet yapmanız çok önemlidir. Diyet uygulayınca vücudunuzun daha rahat ve sedef hastalığının etkilerinin azaldığını görebilirsiniz.
Sedef Hastalığının Belirtileri
Sedef hastalığının en çok görüldüğü kişiler plak hastalığı olan kişilerdir. Sedef hastalığı olanlar da kaşıntı beyaz ve gümüş rengin kabuklu yaralar görülür. Kaşıntılı ve ağrılı olabilir. Saç derisinde de meydana gelebilir ve saç derinizde kepek gibi bir görünüme sebebiyet verir. Ayak parmaklarında ve tırnaklarında da meydana gelebilen sedef hastalığı mantar oluşumunu da tetiklemektedir. Sedef hastalığı çoğunlukla dirsekler, bacaklar, el ve ayak tırnakları, kafa derisi gibi alanlarda görülmektedir. Sedef hastalığının kesin bir tedavisi ve kesin olarak neden olduğu bilinmese de bazı sebeplerin sedef hastalığını tetiklediği bilinmektedir.
Sedef Hastalığının Nedenleri ve Bilinmesi Gerekenler
Sedef hastalığının ilk nedeni bağışıklık sisteminin güçsüzlüğüdür. Genetik yatkınlık, ciltteki kesikler, bakteriyel enfeksiyonlar, stres, bazı ilaçlar, cerrahi müdahaleler, gebelik, aşırı alkol ve sigara kullanımı, d vitamini eksiliği gibi sebepler de hastalığı tetiklemektedir. Sedef hastalığı daha çok soğuk kış günlerinde görülür. Sıcak ve nemli ortamlar hastalık ihtimalini düşürmektedir. Bazı kişilerde de bir sivrisinek ısırığı bile hastalığı tetiklemek için yeterli olmaktadır. Sedef hastalığı çok yaygın olarak görülen bir cilt rahatsızlığıdır. Sedef hastalığı en çok 16 ve 22 yaş aralığında görülmekte ancak 50 yaş üstünde de görülmeye başlandığı olmuştur. Kadınlarda ve erkeklerde eşit oranda görüldüğü gözlenmiştir.
Sedef hastalığı en çok diz, dirsek, saç dipleri, kuyruk sokumu gibi bölgelerde görülmektedir. Kırmızı kepekli görünüme sahip olan yaralardır. Tüm vücut derileri kızarıp döküntüler meydana gelebilir. Bazı türlerinde ise koltukaltı, meme altı, kasık gibi kıvrım bölgelerinde de döküntüler görülebilir. Bağışıklık sistemi de oldukça önemlidir. Vücudun çeşitli yerlerinde dağılım varsa buna etkili olan en önemli faktör de cilt kuruluğudur. Egzama da aynı şekilde cilt kuruluğu ile artan bir cilt sorunudur. Bu yüzden cildimizi nemli tutmamız oldukça önemlidir.
Ayrıca sedef hastalığı ile birlikte şeker hastalığı, tiroid, kansızlık ve nefrit gibi hastalıklarda görülebilir. Yani sadece sedef rahatsızlığı sorunu bile olsa bireyin diğer hastalıkları da kontrol edilmelidir. Bazı hastalıklardan şüphelenilmesi durumunda gerekirse kan ve idrar tahlilleri istenebilir.
Sedef hastalığı olan hastalar hayat tarzlarını biraz değiştirmelidirler. Beslenmelerine dikkat etmelerinin dışında duşta mutlaka ılık su kullanmaları gerekmektedir. Kesinlikle sıcak su kullanmamalıdır. Çünkü sıcak su cildi kurutur ve kuru cilt de sedef hastalığını tetikler. Cilt kuruluğu olmaması için cildiniz nemlendirmeniz de çok iyi olacaktır. Kafa derisinde sedef hastalığı varsa saç derisini nemlendirmek için zeytinyağı da uygulayabilirsiniz. Beslenme de oldukça önemlidir. Sigara kullanmamak, fazla kilolu olmamak ve tırnakların kısa kesilmemesine dikkat edilmelidir. Güneşe dikkat edilmelidir ve her hastalık gibi bu hastalığın olmaması için stresten uzak durmak çok önemlidir. Ve bazı vitaminlerin takviye olarak alınmasına dikkat edilmelidir. Bu vitaminler çinko, glutamin, yağ asidi ve susam yağıdır.
Sedef Hastalığının Türleri
Plak Sedef Hastalığı
Plak sedef hastalığı en yaygın görülen tipidir. Sedef hastalarının çoğunluk bir kısmı bu gruptadır. Cildin bazı bölümlerinde kırmızı ve iltihaplı yaralar görülür. Yaralar çoğunluklar gümüş pullar veya plaklarla kaplıdır. Ve çoğunluklar bu yaralar dirsek, diz ve saç derisinde görülür.
Guttat Sedef Hastalığı
Çocuklarda bu tür sedef hastalığı daha çok görülmektedir. Küçük pembe renkte yaralar oluşabilmektedir. Vücutta en çok gövde, kollar ve bacaklarda görülmektedir. Az da olsa kalın ve plak sedefteki gibi büyük yaralara da rastlanabilir.
Püstüler Sedef Hastalığı
Çoğunlukla yetişkinler görülen türüdür. İçi iltihap dolu kabarcıklar ve büyük ve kırmızı yaralar oluşur. Eller ve ayaklarda daha çok görülür.
Ters Sedef Hastalığı
Vücutta kırmızı, parlak, iltihaplı yaralar oluşur. Bu tür sedef hastalığında yaraların kasıklar, göğüsleri koltuk altıları ve genital bölgeler gibi sürtünmenin daha çok olduğu bölgelerde görülür.
Eritrodermik Sedef Hastalığı
Sedef hastalıklarının en şiddetli olan türüdür. Nadir olarak görülür. Vücudun büyük bölümünde görülebilir. Ve cilt güneşte yanmış gibi bir hale gelir. Bu tür sedefi olan kişilerin bağışıklığı da düşük olduğu için ateşi de yükselebileceği için başka bir hastalığa yakalanma ihtimalleri oldukça yüksektir. Kişinin hayatını tehdit edebilecek kadar önemlidir. Mutlaka bir hekime gidilmeli ihmal edilmemelidir.
Homeopati Nedir?
İlaçsız tıbbi bir müdahaledir. Alman hekim Samuel Hahnemann tarafından ortaya atılmıştır. Sağlıklı insanlar üzerinde denemeler yaparak ilacı yakın çevresine denemiştir. Sıtma gibi salgınlarda çok ileri yol kat edilmiştir. Bitkiler, mineraller, kahve gibi etken maddeler seçilerek atomize bilgisi üzerinde kalana kalması sağlanır. Nano moleküler bir tedavidir. Özelliği bütün hücreleri geçebiliyor olmasıdır. Küçücük şeker taneleri gibidir. Bedene verince çoğunlukla duygusal, ruhsal ve bedensel olarak etkilidir.
Hastanın ve hekimin dürüstlüğü çok önemlidir. Hasta ile sohbet edilerek analiz edilerek başlanabilir. Nasıl uyursunuz, uyku kaliteniz nasıl gibi kişiye özel sorular sorulur. Hastanın yaşadığı tramvalar ortaya çıkarılır. Kayıp anksiyetinin olması, tacizler, soygunlar, para kaybı gibi.
Homeopati de kullanılan 3000-4000 ilaç vardır. 300 – 400 tanesi kullanılmaktadır. İyileşme belirtisi hemen olmayabilir. Önce baş ağrısı, kaygılar artabilir. İlk 10 gün boyunca sürebilir. Sonrasında iyileşme süresi başlar. İyileşme süreci kişinin durumuna göre 1 ay, 3 ay 1 yıl sürebilir. Homeopati tedavisi görenler kahve tedavisi uygulanır 15 gün kadar kahve içilmez.
Homeopatik Tedavi Nedir?
Homeopati hastalığı geçici olarak değil tamamen yok eden yöntemdir. Homeopati kelimesi benzeri benzer ile tedavi etme anlamındadır. Tıp hastalığın belirtileri yok ederek tedavi etmeyi amaçlar. Örneğin ağrıyı dindirir, ateşi düşürür. Homeopatide ise bu belirtiler tamamen ele alınarak bunları vücudun savunma sistemine işaretleri olduğunu düşünerek hastalığı bastırmadan tedavi etmeyi amaçlarlar. Mesela şeker hastaları sürekli ilaç kullanıp diyetlerine dikkat etseler bile bir anda şeker komasına girerek kör olup felç kalabilmektedirler. Bu tarz durumlarda belirtileri ortadan kaldırmak hastalığı tamamen iyileştirmediğini savunmaktadırlar.
Homeopati Yönteminde Tedavi Kişiye Özeldir
Homeopati de herkesin fiziksel ve DNAsına uygun yöntemler seçilir. Yöntemler kişiye özeldir. Her hasta için doğal olan maddelerden faydalanılır. Bitkiler, mineraller, organik ürünler gibi maddelerden kişiye özel bir karışım elde edilir. İlaç kullanıldıktan sonra ilk günlerde ilacın vücutla etkileşim süresi olur. İlk on iyileşme beklenmez. Kişinin vücuduna uyumuna göre farklı belirtiler gösterebilir. Sonrasında ise maddelerin enerji verici yapısından faydalanılır ve iyileşme gücünü arttırır yani yaşama gücünü harekete geçirir. Kişinin kendi gücü ile çalıştığı için yan etkisi yoktur bu yüzden yaşlılarda, bebeklerde, hamilelerde kullanılabilir.
Homeopati ile Sedef Tedavisi
Homeopatik ilaçlar ile hastalığın iyileşme süreci, hastaların kendi kendilerine iyileşme süreci gibidir. İlk olarak hastalığın bütün rahatsızlıkları görülür. Sonrasında astım ve sedef hastalığı için sülfür ile tedavi uygulanır. Bu uygulama sonucunda astımın şiddeti artmaz ancak sedef hastalığının önceden bastırılmış olan kısmı ortaya çıkacak hasta pig noktaya ulaşacaktır. Ancak zamanla hastanın hem astımı, hem de sedefi iyileşecektir. Eğer tedavi yeterli dozda uygulandıysa tedavi kesin sonuç vererek hasta aynı hastalıkları ömrünün sonuna kadar yaşamayacaktır. Kalıcı iyileşme için tek doz ilaç kullanmanız yeterlidir. Bu tedavi yönteminden her türlü fiziksel, ruhsal ve kronik hastalıklarda faydalanılabilir.