Mardin Gezilecek Yerler Neresidir? Mardin Gezi Rehberi
Bugün rotamızı doğunun en gizemli ve bir o kadar da büyüleyici şehri, tarihe açılan pencere olan Mardin’e çeviriyoruz. Mezopotamya Ovası’nın en güzel yerinde ve bir deniz misali ovayı seyreden manzarası ile Mardin, pek çok medeniyete ve dine ev sahipliği yapmış hoşgörü şehri olarak anılan sayılı şehirlerimizden biri. Son yıllarda Mardin’in bu mistik havası, taş evleri ve dar sokaklarını görmek bu havayı solumak isteyen birçok gezgin var. Gerek bireysel olarak, gerekse çeşitli turizm acentelerinin düzenlediği turlar aracılığıyla yüzlerce kişi şehri ziyarete geliyor.
Mardin şehri, binlerce yıllık tarihinde ağırladığı her milletten ve dine mensup toplulukların bıraktığı eserlerin birleşiminden oluşan bir kültür zenginliğine sahip. Bu nedenle başınızı ne yana çevirseniz tarih fışkırıyor desek yanlış olmasa gerek. Bu kültürel zenginliğe bağlı olarak şehrin simgesi haline gelmiş olan birçok manastır, cami ve kilise geçen yıllara rağmen halen dimdik ayakta durmayı başarabilmiş.
Mardin’e gelmek isteyip bir türlü fırsat bulup gelememiş, gezi programında hangi şehri ziyaret edeceğine karar veremeyen okurlarımız için hazırladığımız kapsamlı Mardin gezi rehberi umuyorum ki rotanızı çizmenizde size yardımcı olacaktır.
Mardin’e Ne Zaman Gidilir? Mardin’i Gezmek İçin En Uygun Zaman Nedir?
Mardin gezinizi planlamadan önce iklim koşullarını göz ardı etmeden seyahat tarihinizi buna göre ayarlamanız, çok daha eğlenceli bir tatil geçirmenizi sağlar. Bunun nedeni ise, Mardin’de hem Akdeniz iklimi hem de karasal iklimin bir arada görülmesi. Yaz mevsiminde zaman zaman çöl ikliminin etkisinde kalan şehirde Temmuz ve Ağustos aylarında kavurucu sıcaklar hakim oluyor ve bu da dilediğiniz gibi Mardin’i gezip görme şansınızı azaltabiliyor. Kış mevsiminde ise karasal iklim gereği bir hayli soğuk olduğu gibi coğrafi konumundan dolayı hava bir hayli erken kararıyor. Bu nedenle Mardin’i gezmek için en uygun zaman ilkbahar ve sonbahar aylarıdır.
Mardin’e Nasıl Gidilir?
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Mardin, ülkenin batı kesimine oldukça uzaktır ve şehirlerarası otobüs veya özel aracınızla gitmek istediğinizde çok fazla zamanı yolda harcamak zorunda kalırsınız. Tabii geze geze ve yeni yerler keşfederek Mardin’e gitmek isterseniz ya da Mardin’e yakın olan doğu bölgelerden yola çıkacaksanız durum değişir. Fakat yolda geçireceğim zamanı Mardin’de değerlendirmeyi tercih ediyorsanız, sizin için önerimiz havayolu ile gitmenizdir. Mardin Havalimanı şehir merkezine sadece 20 kilometre uzaklıkta ve her gün İstanbul, İzmir, Ankara arası uçuşlar gerçekleşiyor.
Mardin’de Gezilecek Yerler
Mardin’de gezip görülmesi gereken birçok tarihi yapı ve doğal güzellik bulunuyor. Hatta mimari yapısı ve yan yana dizilmiş cami ve kiliselerin muhteşem görüntüsü ile Mardin’i başlı başına bir açık hava müzesine benzetebilirsiniz. Öyleyse sizleri daha fazla bekletmeden Mezopotamya’nın en güzel şehri Mardin turumuza başlayalım.
Mardin Ulu Camii (Cami-i Kebir)
Mardin turumuza şehrin en eski ve simgesi durumunda olan Mardin Ulu Camiinden başlıyoruz. Ulu Caminin bir diğer adı Cami-i Kebir olarak geçiyor ve 1176 yılında 2. Kutbüddin İlgazi tarafından yapılmıştır. Artuklu dönemine ait eserler arasında özel bir yeri olan caminin olduğu yerde daha önceden bir Süryani kilisesi olduğu bilinmektedir. Turistlerin büyük ilgisini gören Ulu Caminin minaresinde cennetle müjdelendiğine inanılan 12 sahabenin ismi yazılmış ve damla taşlarla süslenmiştir. Ulu cami, Mardin’deki pek çok yapı gibi sarı kesme taştan yapılmış ve içerisinde bir şadırvan ile avluya sahiptir.
Zinciriye Medresesi
Mardin gezilecek yerler listemizin ikinci sırasında asıl ismi Sultan İsa medresesi olan Zinciriye Medresesi yer alıyor. Zinciriye Medresesi Eski Mardin olarak adlandırılan ve tarihi yapıların bir hayli fazla olduğu bölgedeki 1. Cadde üzerindedir. Mardin ziyaretinizde mutlaka görmenizi önereceğimiz bu yapı 1385 yılında inşa edilmiştir ve Mardin Kalesi’nin hemen altında yer alıyor. İki kattan oluşan Zinciriye Medresesinin içerisinde büyük bir avlu, türbe ve cami bulunuyor. Bir dönemler rasathane olarak kullanılan medreseye Mardin’in her yerinde rastlayacağınız gibi taş merdivenlerden çıkabilir ve tüm Mezopotamya Ovasını tepeden seyredebilirsiniz.
Mardin Kalesi
Eşsiz mimarisi ile göz kamaştıran Zinciriye Medresesinin hemen üstünde yer alan Mardin Kalesi, tüm heybetiyle ziyaretçilerine hoş geldin diyor. Birçok medeniyeti kucaklamış ve yaşanan savaşlara tanıklık etmiş olan Mardin Kalesinin 10. yüzyılda yapıldığı, edinilen bilgiler arasındadır. Yüzyıllardır her şeye rağmen ayakta kamayı başarabilmiş bu yapı, askeri alan olarak kullanıldığı için maalesef ziyaret edilemiyor. Fakat Zinciriye Medresesini ziyaret için yukarıya çıktığınızda kaleyi yakından görebiliyorsunuz.
Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi
Mardin’de görülmesi gereken bir başka önemli cazibe noktası ise, Mor Behnam bir diğer adıyla Kırklar Kilisesidir. Mardin şehir merkezinde yer alan ve halen Süryani Ortodoks Kilisesi olarak faaliyetlerini sürdüren Mor Behnam Kilisesi, 6. yüzyılda yapılmış ve erken dönem Hristiyan eserleri arasında ön plana çıkan bir yapıdır. Sade ama şık bir mimari bir şaheser niteliğindeki kilisede 3 ayrı giriş kapısı ile avlu ve çan bulunuyor.
Meryem Ana Kilisesi ve Patrikhanesi
Mardin’de görülmeye değer bir başka ibadethane ise, mimarisine hayran kalacağınız bir yapı olan Meryem Ana Kilisesi ve Patrikhanesidir. Patrikhane artık ibadete açık değil ve 1995 yılında restore edilmesiyle birlikte müze olarak halkın ziyaretine açılmış durumda. Süryani Katolik Cemaati için çok büyük değer taşıyan bu merkezde Meryem Ana Kilisesi ile Patrikhane ayrı ayrı yapılardan oluşuyor. Patrikhane 1895 yılında inşa edilmiş, Meryem Ana Kilisesi ise çok sonradan 1986 yılında Antakya Patriği İgnatios Antuhan Semheri tarafından yaptırılıp Mardin’de bulunan Katolik cemaatine armağan edilmiştir.
Mardin Müzesi
Şimdiki adresimiz ise bir kentin ve yakın çevrede yaşanmış tarihin bugüne yansıtıldığı ve yaşatılmaya devam ettiği en güzel yer olan müzelerden biri. Mardin müzesindeyiz, Türkiye’nin en önemli müzelerinden biri olan Mardin Müzesi aslında 1895 yılında Antakya Patriği tarafından Süryani Katolik Kilisesi olarak inşa ettirilmiş ve uzun süre hizmet vermiştir. Yakın dönemde restore edilerek müze haline getirilen ve yıl genelinde pek çok ziyaretçiyi ağırlayan müzede çeşitli medeniyetlere ait eserler sergileniyor. Müzekart sahiplerinin ücretsiz olarak girebildiği Mardin Müzesi’nde; hamam eşyaları, kıyafetler, kolye ve bilezik gibi etnografik eserlerin yanı sıra, bakır, altın ve gümüş sikkeler ile M.Ö. 5000 yıllarına ait ilk mühürleri görebilirsiniz.
Dayrulzafaran Manastırı
Dinlerin hoşgörüsünü iliklerinize kadar hissedebildiğiniz Mardin’de görülecek yerler arasında bulunan Dayrulzafaran Manastırındayız. Dayrulzafaran ismini çevresinde bolca yetişen ve çok değerli bir bitki olan safran (zafaran) bitkisi sebebiyle Dayrulzafaran ismini alan manastırda faal olarak ibadet yapılabildiği gibi, aynı zamanda dini eğitim veren bir okul olarak hizmet vermekte. Süryani topluluğu için çok özel olan Dayrulzafaran Manastırının bahçesinde 52 tane patriğin mezarı ve onların heykelleri bulunuyor.
Mardin şehir merkezine 5 kilometre uzaklıkta olan Dayrulzafaran Manastırı görkemli mimarisi ile gören kişileri kendine hayran bırakan bir işçiliğe sahip. 3 kattan oluşan manastır ilk kurulduğunda güneş tapınağı olarak inşa edilmiş, daha sonradan ise Romalılar tarafından kale olarak kullanılmaya başlamıştır. Çok güzel bir mimariye sahip olan yapı, inşa edilirken taşlar içi içe geçirilmiş ve manastır inşa edilirken kiliseler, sergi alanı, teras ve revak eklenerek göz alıcı bir eser ortaya çıkarılmış.
Dayrulzafaran Manastırını görevlendirilen bir rehber eşliğinde gezerek her bir bölümü hakkında tüm merak ettiklerinizi öğrenebilme şansına da sahipsiniz. Dört bölümden meydana gelen manastırda; Mor Hanayo Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Azizler Evi ve Güneş Tapınağı ismi verilen kısımların hepsi birbirinden güzel ve gizemli. Büyük bir alana yayılmış Mardin Dayrulzafaran Manastırını tam anlamıyla gezebilmeniz için siz en iyisi yarım gününüzü buraya ayırmaya çalışın ve gelmişken safranlı çayınızı içmeyi ihmal etmeyin.
Mor Gabriel Kilisesi
Mardin gezilecek yerler arasında bulunan ve bu şehre gelen herkesin mutlaka görmesi gereken Midyat Mor Gabriel Manastırındayız. Dünyanın en eski ve geçen yüzlerce yıla rağmen hala sapasağlam olan Mor Gabriel Manastırı, aynı zamanda Süryani toplumu tarafından ikinci Kudüs olarak kabul ediliyor. Bu denli önemli olan bir manastırı görmek ve tarihi dokusunu hissetmek için bizde daha fazla vakit kaybetmiyoruz.
Mardin’in Midyat ilçe merkezine 18 kilometre mesafede bulunan Mor Gabriel Manastırı, Mor Samuel tarafından M.S. 397 yılında yapılmıştır. Bizans dönemine ait birçok mozaiğin bulunduğu ve tavanları dahi mozaikle kaplı olan manastırın mimarisi ile göz kamaştırıyor. Mardin yöresinde hemen hemen tüm yapılarda kullanılan sarı kesme taştan yapılan bu eser, adını 7. yüzyılda Turabdin metropolü olan Mor Gabriel’den alıyor. Manastır içerisinde dört ayrı bölüm bulunuyor ve bunların arasında halka açık açık olarak görüp gezebileceğiniz kısımları rahatlıkla ziyaret edebiliyorsunuz. Mor Gabriel Manastırının ziyarete açık olan kısımları; Meryem Ana Kilisesi, Ana Kilise, Vaftiz odası ile içinde 12 bin rahibin gömülü olduğu Azizler evidir.
Midyat: Medeniyetler Şehri
Mardin’i anlatırken bazı anlarda Mardin’in de önüne geçebilen ve antik kent ile harabelerin yer aldığı, Mezopotamya’nın en gizemli şehri Midyat’tayız. Midyat’ı elbette kısa bir özet olarak anlatmak imkansız, bu nedenle Midyat gezilecek yerler başlıklı farklı bir yazımızda uzun uzun Midyat’ı ve görmeniz gereken güzelliklerini paylaşacağız.
Mardin il merkezi ile Midyat yaklaşık 60 kilometre ve ister toplu taşıma aracı, ister kendi aracınız veya araç kiralama yoluyla kısa sürede ilçeye ulaşabilirsiniz. Şehre yaklaştığınızda karşınıza çıka dar sokaklı Midyat evleri yerli ve yabancı pek çok turistin destinasyonu durumunda ve sırf bu evlerin yaşattığı hissi yakalamak için dahi buraya gelenler oluyor. Midyat ismi, M.Ö. 9. yüzyıla ait olduğu tespit edilen tabletlerde “Matiate” olarak geçiyor. Matiate Süryanice bir kelimedir ve Türkçe karşılığı “Vatanım” diye geçiyor.
Birçok din mensubunun ve farklı ırklardan gelen kişilerin yaşamını sürdürdüğü bu topraklarda Tük,Kürt ve Arap milliyetinden olanlar çoğunlukta. Süryani ve Ermeniler ise daha önceleri çok daha fazla olmalarına rağmen, yapılan göçler sonucu sayıca azınlık olarak kalmışlar. Mardin gezilecek yerler içinde bahsettiğimiz pek çok yapı ve eser Midyat ilçesinde ve yakın çevresinde yer alıyor. Cevat Paşa Camii, Mor Stefanos Kilisesi, Mor Gabriel Manastırı, Dara Harabeleri, Meryem Ana Kilisesi ve Beyazsu Midyat’ta görmeniz gerekenler güzellikler arasında. Ayrıca Midyat evlerini, Midyat çarşısını doyasıya gezmek, el yapımı şarapların tadına bakmak, telkâri işçiliği olan takı ve aksesuarları görmek için en az bir gününüzü bu mistik kente ayırmalısınız.
Dara Harabeleri (Dara Antik Kenti)
Midyat’ turumuzun hemen ardından ilçe merkezine çok yakın olan ve Mezopotamya Bölgesinin ilk yerleşim yerleri arasında olan Dara Harabeleri ve bir diğer adıyla Dara Antik Kenti’ndeyiz. Mardin ve Midyat’tan sürekli ulaşımın sağlanması nedeniyle Mardin’e ziyarete gelen turistlerin rotasında olan Dara Harabelerinde yapılan kazı çalışmaları sonucu henüz yüzde otuzluk bir kısım ortaya çıkarılabilmiştir. Mardin’e düzenlenen günübirlik ya da hafta sonu turlarının da gezi rotasında olan antik kenti ve harabeleri gezerken bambaşka bir dünyanın kapılarını araladığınızı hissedebilirsiniz.
Dara Antik Kentinin etrafı 4 kilometreyi bulan surlar ile çevrilmiştir ve dönemin imparatoru Anastasius tarafından 505 senesinde inşa edilmeye başlamıştır. Tarih içinde bir yolculuk yapacağınız Dara Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmaları devam ediyor fakat şimdiye kadar ortaya çıkarılmış olan tarihi tophane, kilise, su sarnıçları, çarşı ve sarayı görebiliyorsunuz.
Mardin’de Gece Hayatı Nasıldır? Mardin’de Gece Gidilecek Yerler Neresidir?
Mardin’i gezi rotanıza aldığınızda şunu baştan söylemeliyim ki, Mardin çok önemli bir turizm merkezi olmasına olup, yerli ve yabanı birçok turisti ağırlamasına rağmen gece hayatından umduğunuzu bulamayabilirsiniz. Tabii, bu durumun öncelikle ne beklediğinize bağlı olduğunu söylemeliyim. Çok fazla club ve bar bulunmayan şehirde eğlence anlayışı, doğunun mistik havasını yansıtır biçimde şekillenmiş. Harika müzikler yapan ve çeşit çeşit Mardin şaraplarının sunulduğu türkü kafe ve barlar ile sıra gecelerinin düzenlendiği restoran ve kafeler ağırlıkta Mardin’de. Gelin hep birlikte bu büyüleyici şehirde, Mardin’de gece gidilecek eğlence mekanları nerelermiş göz gezdirelim.
Abbara Türkü Bar
Mardin’de gece hayatının kalbinin çarptığı ve gönlünüzce eğlenebileceğiniz, aynı zamanda en güzel türküleri canlı performans eşliğinde dinleyebileceğiniz Abbara Türkü Bar ilk adresimiz oluyor. Şehir merkezinde 1. Cadde üzerinde yer alan Abbara Türkü Bar geniş bir yiyecek ve içecek menüsü ile misafirlerini ağırlıyor.
Pause Cafe
Mardin’de gece gönül rahatlığıyla gidip eğlenebileceğiniz ve hafta sonu günleri canlı müzik dinleyebileceğiniz bir başka yer ise, taş evlerin arasında yer alan Pause Cafedir. Mardin’in en güzel Süryani şaraplarının tadına bakabileceğiniz kafede zengin aperatif tabağı da ikram olarak sunuluyor.
Antik Sur Restaurant
Hem güzel bir akşam yemeği yiyip, hem de tarih kokan bir atmosferi solumak isterseniz Antik Sur Restoran tam da size göre diyebiliriz. Eski Mardin’de tarihi surlar içinde yer alan Antik Sur Restoran, özellikle düzenlenen sıra geceleri ile adından söz ettiriyor. Alkollü ve alkolsüz içeceklerin sunulduğu ve Mardin’in en nezih mekanlarından olan bu restoranda akşam yemeği ve sonrasındaki sıra gecelerine katılmak için önceden rezervasyon yaptırmayı ihmal etmemelisiniz.
Club & Disco 7/47
Küçük ama sıcak bir mekan olan Club & Disco 7/47, Mardin 1. Cadde’de gece gidip eğlenebileceğiniz yerlerden biri. İç mimari tasarımı ve ışıklandırma sistemi ile gayet otantik bir görünüme sahip olan Club & Disco 7/47 de ünlü grup ve müzisyenler sahne alıyor.
Mardin’de Ne Yemeli? Mardin’in Hangi Lezzetleri Meşhurdur?
Mezopotamya Ovasının büyüleyici şehri Mardin’in kendine has lezzetleri, bir kez tadına bakanlara unutamayacakları bir tat bırakmaya yetiyor. Böylesine tarihle iç içe olan ve birçok milletin bir arada yaşadığı Mardin mutfağının da sıradan olması beklenemezdi. Gümüş ve bakır tepsilerde, özel bakır kapların içinde servis edilen yöresel yemeklerin parmak ısırtan cinsten olduğunu söylemeliyim.
Mardin’de en sık tüketilen ve en şık restoranlardan orta halli lokantalara kadar birçok yerin menüsünde, kaburga dolması ile karşılaşıyorsunuz. Yöreye özel ve çok lezzetli olan bu ana yemeği mutlaka tatmalısınız. Ayrıca şehir turunuzda sık sık atıştırmalık olarak satın alabileceğiniz ve gezi dönüşü yanınıza bol bol almak isteyeceğiniz Süryani çöreğini unutmamak gerekir. Hurma ve bademin bir araya gelmesiyle nefis bir lezzet oluşturan bu çöreğin tadını, bir yiyen bir daha unutamıyor benden söylemesi.
Şehri gezerken pek çok şarap evine rastlayacaksınız ve el yapımı Süryani şaraplarının tadına bakma şansını yakalayacaksınız. Turabdin ve Manastır şarabı almadan eve dönüş yoluna geçmemenizi öneriyoruz, bunun yanında Mardin’de çok sık rastlayacağınız badem şekeri mutlaka tadına bakmanız gereken lezzetlerdendir. Mardin’de ne yemeli sorusunun yanıtı o kadar uzun bir liste ki, son olarak özel yayık ayranı ve lavaş ekmeği ile servis edile Mardin kebabının da lezzetine bakmanızı öneriyoruz. Mardin’in hangi lezzetleri meşhurdur, Mardin yöresel yemekleri nelerdir sorularının yanıtını ise, Mardin yöresel lezzetleri nelerdir başlıklı bir başka yazımızda ayrıntılı olarak görebilirsiniz.
Bir başka yolculuğumuzun daha sonuna geldik, doğunun mistik ve büyüleyici kenti Mardin’de gezilecek yerler, Mardin’deki tarihi yerler, Mardin gece hayatı ve Mardin’in en meşhur lezzetlerini paylaştığım yazımız umuyorum ki tatil rotanızı çizmede yardımcınız olacaktır. Bir başka yazıda farklı bir şehirde görüşmek dileğiyle, rotanız her daim mutluluk olsun.
Yazımızın faydalı olduğunu umuyoruz. Bunun yanı sıra, Gezi Rehberi adlı kategorimizi inceleyebilir, Hatay Gezilecek Yerler Neresidir? Hatay Gezi Rehberi adlı yazımızı da okuyabilirsiniz.